Kategori arşivi: Fikirler

Fikirler

Kibrin yok olduğu o an

Bugün sizler ile paylaşacağım ve kendim için sürekli dönüp okuyabileceğim bir içerik olsun istedim :).

Konumuz biraz astronomik biraz insanların bencilliği ve kibirleri hakkında ben bu içeriği her okuduğumda nasıl biri olmak istediğimi bana tekrar hatırlatan bir cümle ve sizlerle bunu paylaşmak istedim. 5 Eylül 1977 yılında dünyadan Voyager 1 isimli bir uzay sondası güneş sistemimizin dışına çıkmak ve bize resimler iletebilmek için gönderildi. 6 milyar kilometre uzaktan bize dünyanın bir resim ilettiğinde 1990 yılında ünlü astronom Carl Sagan bizlere öyle birşeyden bahsettiki adeta tüm egoyu ve kibiri yıkan insanı sarsıp kendine getiren bir cümle.

Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı,ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, her süperstar, her “yüce önder”, her aziz ve günahkâr onun üzerinde – bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde. Carl Sagan

Bu cümleyi her okuduğumda adeta kendime geliyorum durup tekrar düşünüyorum adeta dünyada bazı şeyleri ne kadar anlamsız yapıldığından adeta yapılan savaşlar gibi sanki küçük çocukların kavgalarına benziyor ancak sonucu insanların hayatlarının sonuna neden oluyor. O yüzden bu cümleyi sizlerde okuyun ve durup şöyle bir düşünün.

Hayatı sorgulama !

Herkese selam,

Herşeyi Sorgula !

Herşeyi Sorgula !

Uzun zamandır yazmak istediğim bir konuyu sizler ile paylaşıcam. Hayatım içinde kaybolduğumun zamanlarda farklılıkları ve tekrarlamaları yakalamayı seviyorum buda bana robot olmaktan farklı bir bakış açısı katıyor. Sizlere herkese yanlış empoze edilmiş bir gerçekten bahsedeceğim bu hepimizin günlük yaşantısında duyduğu bazende direk kullandığı bişey “sorgulama“. Çok ironik gelebilir ama insanlara öylesine empoze edilmiş ki bu olay o kadar tehlikeli ki insanlar artık hiç birşeyi sorgulamayacak duruma gelmiş. Örneğin bir iş üzerinde çalışıyorsunuz müşteri ile uğraşmak yerine “sorgulama” demek daha kolay geliyor. Bir başka örnekte gelenek ve göreneklerden ya bu neden var dediğinde gelen tepki sen ona kafa yorma “sorgulama” yada askere gittiğinizde bir çok kişiden duyulan o kelime mantık arama “sorgulama”. Lise son öğrencisi olursunuz üniversite sınavına hazırlanırsınız ben mühendis olucam dersiniz ve size kuşun iç organlarını öğretmeye çalışırlar neden dersiniz “sorgulama” kısacası buna öyle bir odaklanmışız ki öyle büyük bir hatanın içindeyiz. Bilimin ve bizi ileriye yöneltecek inancın her bir metodolojinin en temel kuralını yıkıyoruz “Herşeyi sorgula !” çünkü bu kural özgür düşüncenin önünü açıyor onu doğruyu bilmeye yönlendiriyor doğruyu öğrenmeye geleceğe yöneltiyor. Bizler hepimiz çağımızın cahilleriyiz bundan yaklaşık 520 yıl önce “Giordano Bruno” ve M.Ö 380 yıllarında Filozof “Mozi” bizi ileri yöneltebilmek için bir düşünceyi benimsediler “Herşeyi Sorgula !” .Bugün kabul ettiğiniz gerçekler belkide doğru değildir o yüzden özgür düşüncenin ışığına ihtiyacımız var. Tüm dünyanın bir an için “sorgulama” düşüncesini benimsediğini bir an için hayal edin bu çok korkunç bir durum değil mi sizcede ? O yüzden benden tavsiye herşeyi sorgulayın yenilikçi bir düşünce biçimi için bu en büyük şart. Ancak o kadar alışmış ki etrafınıza baktığınız bu dünya o çocukken herşeyi soran küçük çocuğu resmen sindirmiş ve hatta yok etmiş durumda bir yaratıcı olabilmek adına bence hemen şimdi düşünün ve bugüne kadar ya sorgulama dediğiniz herşeyi bi an olsun sorgulayın.

Herkese iyi düşünmeler 🙂

Nacizane Fikirlerim

Herkese selam tekrar,

Kendimi bildim bileli gök olaylarından ve fiziğin girdiği bir çok konuya ilgim vardır onlardan haberler olmak fizikçiler gibi düşünmek beni mutlu ediyor. Tabi mutlu olmak kavramı insandan insana çok çeşitli şekillerde değişiyor ancak benim için hayatımda üç şey beni mutlu ediyor. Bunlardan ilk özel hayatımdaki çok değer verdiğim varlığım benim hayatımın en değer köşesidir sanki huzurlu bir nehirdeki sessiz sakin durmak gibi bişey, tabi saatlerce anlatırım o yüzden bir sonraki maddeme geçeyim. İkincisi tabiki 1999 yılımdan bu güne bir an bile kesilmeyen aksine sürekli artan yazılım geliştirme isteyim. Son olarak ise fizik araştırmaları ve bilimsel gerçeklik üzerine. Benim bugüne kadar sürekli üzerinde düşündüğüm  ve hayal ettiği bir düşüncem var buda uçma isteği kulağa saçma gibi gelsede yada insanların buna yaşadığımız yoğum temponun içinden hayalperest olarak değerlendirsede ben birgün gerçek olabileceğine inanıyorum. Bu kısımada ünlü bilim adamı Michael Faraday‘in güzel bir sözü var. “Doğanın kanunları ile tutarlıysa hiç bir şey gerçek olamayacak kadar mükemmel değildir.” Bence düşünmek için güzel bir cümle :).

Okumaya devam et

Hayat Kafesi

Hayat Kafesi

Hayat Kafesi

Bu blog sayfası benim aslında tüm hayat çıkarımlarım ve bilgilerimi paylaşmak için açtığım bir yer tabi ki yeri geliyor tüm derdimi buraya farklı yollarla anlatmaya çalışıyorum umarım benimle aynı düşünen insanlara bir faydası olur ve bundan 5 10 yıl sonra bunu okuduğumda bu durumu çözmüş olurum diye umut ediyorum. Çünkü umut çok önemli bişeydir. Hazır hatırlamışken blog sayfasının eski halindeki bir kısmı buldum ve bunu sizinle paylaşmak istiyorum.

Başlık : Programcının Görgüsüz olanı !

Merhabalar arkadaşlar web tasarım ve web programlama işlerinde bu sektörün içinde öyle insanlar olmaya başladı ki inanılmaz ötesinde garip bir durum diyelim size bir iş geldi ve işi böleceksiniz ve daha kolay yaparız diye düşündünüz bu bir hatadır. Çünkü herkesin kodlama türü birbirinden farklıdır bu yüzden sizin yaptığınız düzgün çalışsa bile  burun kırın ediyorlar bu sizi etkiler ben bugün bir şey anladım ki bundan sonra 1 proje varsa kesinlikle bunu sadece 1 kişi yapmalı bölersek garip sorunlar oluyor bu yüzden bende size tavsiye kesinlikle tek çalışmaya çalışın…

Yukarıda yazdığım yazıyı 1 Ağustos 2014 tarihinde yazmışım ve o an ortaklarımdan birine çok kızmış olduğum için sanırım bu yazıyı yazma ihtiyacı duymuşum. Ama şimdi düşünüyorum iyi ki yazmışım şuan bu dediğimi büyük oradan yapmaya çalışıyorum yada çok güvendiğim gerçekten beni yarı yolda bırakmayacağına inandığım insanları seçiyorum iş konusunda tabi ki tüm yaşamıma da etki etti :).

Okumaya devam et

İş dünyasında kişisel motivasyonu arttırmak

İş dünyasında kişisel motivasyonu arttırmak

İş dünyasında kişisel motivasyonu arttırmak

Herkese Selam, Blog içeriğine özel müziğimiz : Yavaş bir müzik ancak güzel olabileceğini düşündüm 🙂

Uzun süredir yazmak istediğim bir durumdan sizlere bahsedeceğim iş dünyası ile ilgili. Yeni bir iş oluşturma aşamasında herkesin başına gelmiş olabilecek bir durumdan bahsedeceğim sizlere bunun adı üşengeçlik yada hedeften sapmak yada isteksizlik vb. bunların ve ya buna benzer durumlara çok fazla düştüm, kaldı ki ana bir işiniz yani her gün rutin olarak tekrarladığınız bi işiniz var diyelim (x firmada çalışmak gibi). Bunun ile birlikte yan projeler yada kendi fikirlerinizi hayata geçirmek aşamasında  motivasyon kaynaklı vazgeçme durumları oluşabiliyor. Ancak sonradan farkına vardım bu ana iş olmasada olabilecek bir durum ve elinizdekiler çok fazla olmayın insanlar çok fazla yatırım yapmadan bişeyler yapmaya çalışıyor. Bu kısımdada sorun yok gibi görünüyor peki biz bu motivasyonu nasıl yüksek tutacağız ? Tabiki motivasyonun düşmesinde çok fazla yatırım yapmamak geçiyor çünkü insanın doğası gereği risk almak istemiyor ama işide yapmak istiyor. 🙂 Bu nasıl bir çelişkidir diye düşünebilirsiniz. Benim bir projede başıma gelen bir kısımdan bahsedeyim kısaca A projesine hiç yatırım yapmadım ama aktif olarak çalışıyor ama ne hikmetse hiç ilgilenmek içimden gelmiyor ama düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum. B projesine bir miktar yatırım yapıyorum ve işe böyle giriyorum tabiki diceksiniz ki iş dünyasında yatırım önemli ama benim söylemek istediğim bu değil. Benim söylemek istediğim aslında yatırım işi büyütmek dışında insanı gece yarılarına kadar çalışmaya sevk ediyor ve o bütün yukarıda saydığın etkenlerden kurtulmana sağlıyor sabah uyandığında bugün ne yenilik yapsamda bir fark yaratsam diye düşünmeye başlıyor insan. Bu yüzden yatırım sadece işi büyütmek için değil aynı zamanda kişileri motive etmek içinde kullanılıyor. Çünkü şöyle bir örnek vermek gerekirse hiç yatırım yapmadınız hazır stoklara bağlı bir eticaret açtınız tedarikçi ürün gamında herşeyi hallediyor faturayı kesip göndereceksiniz ama tabi doğal olarak hazin son çünkü uğraş vermediniz ne reklam yaptınız yada onun iyileşmesi için bişey yapmadınız ürünleri eklediniz yada eklettiniz. Okumaya devam et